
Elektronik kelepçe, modern ceza ve infaz hukukunun önemli bir aracı olarak, şüpheli, sanık veya hükümlülerin ceza infaz kurumuna gönderilmek yerine, teknolojik imkânlarla toplum içinde denetim altında tutulmasını sağlayan bir uygulamadır. Temel amacı, belirlenen coğrafi bir alanın (genellikle konut) dışına çıkılıp çıkılmadığını anlık olarak takip ederek, hem kişinin özgürlüğünü daha az kısıtlamak hem de kamu güvenliğini ve mağdurun korunmasını sağlamaktır. Bu sistem, Adalet Bakanlığı’na bağlı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü bünyesindeki Elektronik İzleme Merkezi tarafından 7/24 esasına göre yönetilir.
Elektronik kelepçe uygulamasının hukuki niteliği, kullanıldığı aşamaya göre farklılık gösterir: Yargılama sürecinde bir adli kontrol tedbiri, hüküm sonrasında ise bir infaz yöntemi olarak karşımıza çıkar.
Halk arasında “ev hapsi” olarak da bilinen bu uygulama, tutuklamaya güçlü bir alternatiftir. Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre, bir kişi hakkında kuvvetli suç şüphesi ve tutuklama nedeni (kaçma veya delilleri karartma şüphesi gibi) varsa, hâkim kişiyi cezaevine göndermek yerine elektronik kelepçe ile konutunu terk etmeme veya belirli bir bölgeden ayrılmama şeklinde bir adli kontrol tedbirine hükmedebilir. Özellikle tutuklama yasağı olan suçlarda dahi bu yola başvurulabilir.
Bu tedbirin en önemli avantajlarından biri, ev hapsinde geçen sürenin, olası bir mahkûmiyet durumunda cezadan mahsup edilmesidir. Kanuna göre, elektronik kelepçe ile konutta geçirilen her iki gün, cezanın bir günü olarak hesaba katılır. Bu karar, soruşturma aşamasında Sulh Ceza Hâkimliği, dava aşamasında ise yargılamayı yapan mahkeme tarafından verilir.
Mahkûmiyet kararı kesinleştikten sonra da elektronik kelepçe, çeşitli infaz rejimlerinin bir parçası olarak kullanılır:
Kısa Süreli Hapis Cezaları: Bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının infazında, cezanın konutta çektirilmesi için kullanılabilir.
Denetimli Serbestlik ve Koşullu Salıverilme: Cezaevinden çıkan hükümlünün, denetim süresi boyunca belirli yükümlülüklere uymasını sağlamak amacıyla elektronik izleme yapılabilir.
Mağdurun Korunması: Mükerrir (suçu tekrarlayan) suçluların veya 6284 sayılı Kanun kapsamında şiddet uygulayan kişilerin, mağdurun konutuna veya iş yerine yaklaşmasını engellemek için etkin bir yöntemdir.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB): HAGB kararı ile birlikte sanığa yüklenen denetim tedbirlerinin takibi amacıyla da kullanılabilir.
Elektronik kelepçe uygulaması, ağır ceza mahkemesinin görev alanına girmeyen suçlarda en fazla 2+1 yıl, ağır cezalık suçlarda ise 3+4 yıla varan sürelerle uygulanabilir ve en geç dört ayda bir gözden geçirilir. Verilen bu karara karşı ilgililerin itiraz etme veya kaldırılmasını talep etme hakkı her zaman saklıdır.
Uygulamanın ihlali, yani belirlenen alanı izinsiz terk etmek veya kelepçeye müdahale edip kırmak, ciddi sonuçlar doğurur. Adli kontrol altındaki bir kişi bu yola başvurursa hakkında derhal tutuklama kararı verilebilir. Ayrıca, kelepçe bir kamu malı olduğu için kasten kırılması, “Kamu Malına Zarar Verme” suçunu oluşturur ve 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasını gerektirir.
Elektronik kelepçe, kişinin ayak bileğine takılan ve GPS teknolojisiyle konumunu sürekli olarak Elektronik İzleme Merkezi’ne bildiren bir cihazdır. Kişi, izin verilen coğrafi alanın dışına çıktığında veya cihaza müdahale ettiğinde merkez anında alarm alır ve ilgili birimleri haberdar eder.
Ev hapsi, hukuki bir tedbirin adıdır. Elektronik kelepçe ise bu tedbirin uygulanmasını sağlayan teknolojik araçtır. Yani elektronik kelepçe, “konutu terk etmeme” şeklindeki ev hapsi kararının denetlenmesi için kullanılır.
Kanunen tüm suçlar için verilebilse de, uygulamada en çok kasten öldürme, yağma, cinsel suçlar, uyuşturucu ticareti, örgütlü suçlar gibi tutuklama nedeninin kanunen varsayıldığı “katalog suçlar” için bu tedbire başvurulmaktadır.
Adli kontrol sürecinde ihlal edilmesi, kişinin derhal tutuklanmasına neden olabilir. İnfaz sürecindeki ihlaller ise kişinin cezaevine geri gönderilmesi gibi sonuçlar doğurur.
Evet, suçtur. Kelepçe devlete ait bir kamu malı sayıldığı için kasten kırılması, 1 ila 4 yıl arasında hapis cezasını gerektiren “Kamu Malına Zarar Verme” suçunu oluşturur.
Evet. Konutu terk etmeme tedbiri altında elektronik kelepçe ile geçirilen her 2 gün, kişinin alacağı nihai cezadan 1 gün olarak mahsup edilir.
Adli kontrol tedbiri olarak, suçun niteliğine göre değişmekle birlikte, uzatmalarla birlikte ağır cezalık suçlarda bu süre toplamda 7 yılı bulabilir. Ancak bu süre, çocuklar için yarı oranında uygulanır.