
Şirketler Hukuku, Ticaret Hukuku’nun en dinamik ve temel dallarından biridir. Bu hukuk dalı, birden fazla kişinin veya sermayenin belirli bir ekonomik amaca ulaşmak için bir araya gelmesini sağlayan “şirket” veya “ortaklık” adı verilen yapıların kuruluşunu, işleyişini, yönetimini, denetimini, sona ermesini ve taraflar arası ilişkileri düzenler. Temel amacı, ticari ve ekonomik faaliyetler için öngörülebilir, güvenli ve kurumsal bir zemin oluşturmaktır.
Türk hukukunda şirketler, temel olarak ortakların sorumluluklarının niteliğine göre iki ana kategoriye ayrılır: Şahıs Şirketleri ve Sermaye Şirketleri.
Bu şirket türlerinde, ortakların kişiliği, itibarı ve kişisel mal varlıkları şirketin merkezindedir. Ortakların sorumluluğu genellikle sınırsızdır.
Kollektif Şirket: En temel şahıs şirketi modelidir. Tüm ortaklar, şirketin borçlarına karşı ikinci bir sınır olmaksızın, bütün kişisel mal varlıklarıyla, müteselsilen (hep birlikte) ve zincirleme olarak sorumludur. Bu, şirket borcunu ödeyemezse, alacaklıların doğrudan ortakların şahsi mal varlıklarına başvurabileceği anlamına gelir.
Komandit Şirket: İki farklı ortak tipini barındıran hibrit bir modeldir.
Komandite Ortak: Şirketi yöneten ve tıpkı kollektif şirketteki gibi sorumluluğu sınırsız olan ortaktır.
Komanditer Ortak: Şirket yönetimine karışmayan ve sorumluluğu sadece şirkete getirmeyi taahhüt ettiği sermaye miktarıyla sınırlı olan “yatırımcı” ortaktır.
Günümüz ekonomisinin lokomotifi olan bu şirketlerde, ortakların kimliğinden ziyade şirkete getirdikleri sermaye esastır. En temel özellikleri, şirketin ortaklarından tamamen ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olması ve ortakların sorumluluğunun, şirkete yatırdıkları sermaye ile sınırlı olmasıdır. Bu durum, ortakların kişisel mal varlıklarını şirketin borçlarına karşı korur.
Anonim Şirket (A.Ş.): Özellikle büyük ölçekli girişimler ve halka açılmayı hedefleyen işletmeler için tasarlanmış en gelişmiş şirket türüdür.
Sermayesi belirli paylara bölünmüştür ve bu payları temsil eden hisse senetleri çıkarılabilir.
Kanunla belirlenmiş bir asgari sermaye ile kurulur.
Zorunlu organları bulunur: Genel Kurul (tüm pay sahiplerinin katıldığı en üst karar organı) ve Yönetim Kurulu (şirketin idaresinden ve temsilinden sorumlu icra organı).
Limited Şirket (Ltd. Şti.): Türkiye’de en yaygın olarak kurulan şirket türüdür. Anonim şirkete göre daha az karmaşık yapısı ve daha düşük asgari sermaye gereksinimi ile özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) için idealdir.
Ortakların sorumluluğu, taahhüt ettikleri esas sermaye payları ile sınırlıdır.
Yönetimi, ortaklar arasından veya dışarıdan atanabilen bir veya daha fazla müdür tarafından yürütülür.
Şirketler Hukuku, bir şirketin sadece türünü değil, tüm varoluş sürecini de düzenler:
Kuruluş: Şirketin bir ana sözleşme ile kurulması ve Ticaret Siciline tescil edilmesiyle tüzel kişilik kazanmasıdır.
İşleyiş: Faaliyet döneminde genel kurul ve yönetim kurulu gibi organların çalışması, kararların alınması ve şirketin temsil edilmesidir.
Sona Erme ve Tasfiye: Şirketin faaliyetlerinin çeşitli nedenlerle (ortak kararı, iflas vb.) sona ermesi ve ardından borçlarının ödenip alacaklarının tahsil edildiği, kalan varlıkların ise ortaklara dağıtıldığı tasfiye sürecine girmesidir.
Sonuç olarak, Şirketler Hukuku; girişimcilere risklerini sınırlama, sermayelerini birleştirme ve büyük hedeflere ulaşma imkânı tanıyan yasal bir altyapı sunar. Hangi şirket türünün seçileceği, yapılacak işin niteliği, ortak sayısı ve hedeflenen büyüklük gibi faktörlere bağlı kritik bir karardır ve bu süreçte hukuki danışmanlık almak, gelecekteki olası uyuşmazlıkları önlemek adına büyük önem taşır.